13 Aralık 2008 Cumartesi
12 Ekim 2008 Pazar
KATİL BALİNA
Katil balina, Orka olarak da bilinir, okyanus yunuslar ailesinin en iri üyesidir. Yayılım genişliği olarak dünyada en yaygın ikinci memelidir ve tüm okyanuslarda bulunur. Çok yönlü bir yırtıcıdır ve baalık, deniz kaplumbağası, kuş, fok, köpek balıkları yer. Bu şekilde deniz besin zincirinin en üst noktasındadır. Katil balina ayrıca diğer balinalara özellikle gri balinalara da saldırır.
"Katil balina" adı hayvanın muhteşem ve korkusuz bir deniz memelisi olarak ününü yansıtır. Günümüzde Orka balina olarak görülmez ve insanlar için tehlikeli değildir. Doğada Orka'nın bir insana saldırısı kaydedilmemiştir. Bununla birlikte deniz parklarında tutsak olarak tutulan Orkaların terbiyecilerine saldırdıklarına dair raporlar vardır.
Hayvanların ayırdedici özellikleri olarak sırtı siyah, göğüs ve yanları beyazdır ve göz üstünde ve arkasında beyaz lekeler vardır. Gövdeleri ağır ve tıknazdır ve büyük bir sırt yüzgeçlerine sahiplerdir. Sırt yüzgeçlerinin arkasında koyu gri bir leke bulunur. Erkeklerin uzunlukları 9.5 m’ye kadar olabilir ve ağırlıkları 6 tondan fazladır. Dişileri daha küçüktür; en fazla 8.5 m uzunluğunda olurlar ve ağırlıkları yaklaşık 5 tondur. Yavru katil balinalar doğduklarında 180 kg.’dır ve uzunlukları yaklaşık 2.4 m’dir. Çoğu yunustan farklı olarak Orka’nın kuyruk yüzgeci büyük ve yuvarlaktır; diğer yunus türlerinden farklı olarak kısa bir küreğe benzer. Yaklaşık 1.8 m’lik sırt yüzgeci dişilerinkinden daha uzundur ve uzatılmış ikizkenar bir üçgene benzer. Dişilerin sırt yüzgeci ise daha kısadır ve tırpan şeklindedir. Bu yüzgeçlerdeki çentik, kesik ve sıyrıklar her bir yüzgeçin ayırdedici özelliklerine ek olarak bilim insanlarına katil balinaları birey olarak tanımalarına yardımcı olur.
29 Ağustos 2008 Cuma
KANGURU
Bitki koparıp yemek ve destek almak için kullandıkları ön ayaklarında beş parmakları vardır. Arka ayaklarında ise baş parmak eksiktir. İkinci ve üçüncü parmak ise birleşmişdir.
Kangurugiller Avustralya'da, Yeni gine'de, Tazmanya'da ve yakınlarda bulunan adalarda yaşar.
Kangurular gereken sürata göre iki farklı ilerleme yöntemi uygular: Yüksek süratda arka bacakları ile hoplayarak ilerlerler. Kuyruk havada kalır ve dengeyi sağlamak için kullanılır. Bu şekilde 50km/h hıza ulaşabilirler. Dev kangurular her hoplayışlarında 9 m atlayabilir. Yavaş ilerlerken tüm dört ayaklarını ve kuyruklarını kullanırlar.
Kangurugiller otoburdur. Yaşadıkları bölgeye göre farklı bitkilerden beslenirler. Diğer kıtalarda, doğada çift toynaklıların doldurduğu yeri Avustralya'da kangurugiller doldurur. Hatta sindirim sistemleri bile onlarınki gibi, özel mikroorganizmaların yardımı ile zor sindirilen bitkileri, bölünmüş mide odalarında sindirmeye yönelik gelişmiştir. Hatta bazen geviş getirirler. Bu iyi gelişmiş sindirim sistemi verimsiz bölgelerde de yaşayabilmelerini sağlar.
26 Ağustos 2008 Salı
KUTUP AYISI
En çok balık ve foklarla beslenir. Aç kaldığı zamanlarda yüzen buz parçaları üzerine binip kilometrelerce uzaklara giderek besin arar. Fok balıklarının buz tabakasındaki soluk alma deliklerinde pusuya yatar.
Kutup ayısı, bugün dünya üzerinde yaşayan kara etoburların en büyüğüdür. Aslında akrabası boz ayı ondan çok daha iridir fakat boz ayı hem et hem de ot yer. Fakat kutup ayısı ise sadece etoburdur. Yetişkin bir kutup ayısı 2.6 metre uzunluğuna erişebilir. Şu ana kadar tanımlanabilen ayı türleri içinde en kalın posta sahip olanıdır. Kürk olmayan dış organları burnu ve ayak tabanlarıdır. Kutup ayısının boynu diğer ayı türlerinden daha uzundur. Ayrıca ısı yalıtımı amacıyla kulakları da daha küçüktür ve kafatası daha uzun bir yapıya sahiptir. Kutup ayıları adeta yüzmeleri için tasarlanmış güçlü uzuvlara ve onlar için palet görevi gören gelişmiş ön pençelere sahiptir. Ayak parmakları birbirlerine bağlı değildir. Pençeleri içeri çekilemez ve kar üzerinde rahat yürüyebilmeleri ve buz katmanlarını kazabilmeleri için tasarlanmıştır. Bununla beraber ayak tabanları şok emici bir özelliğe sahiptir. Sivri pençeleri de kar üzerine yüksek bir izdüşümü uygular ve kar üzerinde kaymadan yürüyebilmelerini sağlar. Dişiler erkeklerin hemen hemen yarısı kadardır. Gebe bir dişi kutup ayısı yaz boyunca kış uykusu için 500 kg yağ stoku depolamak zorundadır. Ortalama bir yavru kutup ayısı doğduğunda 700 gram ağırlığındadır. Yavrular her ne kadar küçük olsalar da görünüş olarak yetişkinlere oldukça fazla benzerler.
AKBABA
ANAKONDA
Pullu sürüngenler takımının Boagiller familyasından bir yılan çeşidi. Güney Amerika’da And dağlarının doğusundaki tropik ormanlardaki göl ve nehir kıyılarında yaşar. Beden rengi çevre renklere uyum sağlar. Derisi sarımsı yeşilden koyu yeşile kadar değişmektedir. Vücudunun her yanı, düzenli aralıklarla dizili yuvarlak, siyahımsı halka ve lekelerle bezenmiştir. Genelde boyu 8-10 metre olmakla beraber 12 metreyi bulanları da vardır. Ağaçlara iyi tırmanır ve suda iyi yüzücüdür. Bazen suyun yüzünde tembel tembel sürüklendiği görülür. Çoğunlukla kıyılardaki ağaçların üzerinde bulunur. Diğer boa yılanları gibi zehirsizdir.
Suya gelen memeli ve kuşlara pusu kurar. Yakaladığı avlarını sıkarak öldürür. Daha irilerini ise suya sürükleyerek orada boğar. Sonra yutar. Rastgele insanlara da saldırdığından yerliler, bundan çok çekinir ve nefret ederler.
Yumurtalar dişi anakondanın karnında açıldığından, yavrularını canlı olarak doğurur.
25 Ağustos 2008 Pazartesi
YELELİ KURT
Yeleli kurt güney Brezilya'nın savanlarıyla Paraguay'ın bir kısmına dağilmıştır. Daha önceleri Arjantin ve Uruguay'ın yerel hayvanı olsa da buralarda zamanla kökü kurumuştur.
Yeleli kurtlar yaşam tarzlarıyla diğer yaban köpeklerinden önemli ölçüde ayrılırlar. Sürü oluşturmazlar. Erkekler ve dişiler aynı bölgede beraber yaşarlarsa da gün içinde kendi yollarına giderler ve ayrı avlanırlar. Doğumdan sonra beraberlik daha sıkı bir hal alır ve erkek köpek ortalama beş yavrunun bakımında yardımcı olur. Yeleli kurtlar geceleri aktiftir. dişleri büyük hayvanları avlayamayacak ve parçalayamayacak şekilde geride oluşmuştur. Büyüklüğüne rağmen tavşan, kemirgen, kuş ve böcek gibi küçük hayvanlar konusunda uzmanlaşmıştır. Meyvalar gibi bitkisel besinler de beslenmesinse önemli rol oynar.